Yusuf Suresi Tefsiri 40. Bölüm – Nouman Ali Khan
Yusuf Suresi Tefsiri 40. Bölüm – Nouman Ali Khan: Bu derste Yusuf Suresi 62. ayet – 65. ayet tefsiri yapılıyor.
Genç bir adam vardır, baba emeklidir, genç işe girer, aileye temin eder, birden dili uzar. Kanatlarını açar, geri konuşur. Bu senaryo çok güçlü bir mesele, Allah da bunu anlatıyor. Hatta bazen ebeveynler ne yapar biliyor musunuz? Kendilerini suçlar. Ben yanlış bir şey yaptım, diye. Ben onları doğru yetiştiremedim. Yani yanında sürekli seni suçlayan biri olunca, “Sorun sensin, boşuna endişeleniyorsun, kardeşimizi bırakmıyorsun bize” vesaire diye, sen de kendini suçlamaya başlıyorsun, “Belki de öyledir, belki de çocuklarımın hayatını zorlaştırıyorum. Öyle belki de.”
Kendinizi suçlamayın. Yanlış bir şey yapmadıysanız kendinizi suçlamayın. Siz yanlış bir şey yapmıyor iken yapıyormuşsunuz gibi hissettiren insanlar olacaktır. Onu yapan sen değilsin, onlar yaptı yanlışı. Hatta kabul etmiyorlar bile. Bu da başka bir şey. Bunca yıl geçiyor ve öylece “Onu koruruz.” diyorlar. Direkt olarak Yakup’un (as) hislerini umursamadan. O yüzden zaten. Yakup (as) sonraki ayette tepki gösteriyor. Tepki gösteriyor (as). Onu size mi emanet edeyim yıllar önce abisini de emanet ettiğim gibi, diyor.
Bu kelimeleri söylerken akan gözyaşlarını düşünebiliyor musunuz? Sadece bu sözleri söylerken bile hissettiği acıyı tahmin edebiliyor musunuz? Hatta, ilerisinden de bildiğimiz üzere, Bünyamin de zulüm görüyormuş, abileri ona kötü davranıyormuş. O da gelecek. Abisi onu sakinleştirecek. “Ben seninleyim artık. Sorun yok.”, “Sana zarar veremezler artık.” Bunca yıl onun canının yandığını kim izliyor? Yakup (as). Sadece oğlumu çalmadılar benden, bu oğluma da eziyet ediyorlar. Pişmanlıkları nerede? Utanmaları yok mu? Kötü hissetmiyorlar mı? Kendinizi öyle bir aile durumunda bulabilirsiniz ki, sosyal bir durumda ya da birisi bir sürü yanlış yapar, başkasına da daha fazla yanlış yapar, tekrar tekrar, hiçbir şey hissetmez ama. Hiçbir şey hissetmez. Yaptıkları hiçbir şeyi umursamazlar.
Bundan bahsedersen de Yakup (as) da bahsetmedi mi? Bahsettiğinde de onların değişmesini beklemedi ama. Onlardan sevgi ve ilgi göstermelerini beklemedi. Fark etti ki artık o gemi kalktı, bir beklentisi yok artık. Kalan tek koruyucu Allah’tır. Sevgi ve ilgisi aranacak olan tek O’dur. O kadar. “Allah en iyi koruyandır ve O, merhametlilerin en merhametlisidir…” Ki bu da “vallahul muste’an” (Yusuf, 18) dediği zamandan bir yankı, yardımı istenecek bir tek Allah’tır. O kadar güçlü ki.
Yine oldukça trajik de, bir ailedeyken oğullarının senin desteğin olmasını beklersin.
Kızların senin desteğin olmalıdır. Ebeveynlerin, kardeşlerin senin desteğin olmalıdır. Amcaların, kuzenlerin, desteğin olmalıdır. Etrafında zulmeden insanlar olduğunda o zaman “Sadece Allah beni destekleyebilir.” dersin. “Sadece Allah sevgi gösterebilir, koruyabilir.” Allah bu aile yapısını yaratmış. Çünkü bir eşin giysi, örtü olması gerekir ki bu eş için bir korumadır. Bir ebeveynin bir kuş gibi olması gerekir, yuvası üzerinde yumurtaları üzerinde kanatlarını germelidir. Verilen imge bu, çocukların anne babaları için de aynı imge var. Anne baban yaşlandığı zaman kuş sen oluyorsun, onlar yuva ve yumurta oluyor. Olması gereken bu. Allah’ın aileyi içerisine yarattığı koruyucu çevre bu. O yüzden “Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun.” diyor. “Rahim ilişkilerini onurlandırın.”
Ama aynı zamanda Kur’an’ın öğretisi evet, bu ilişkiler çok değer görmeli, ama gerçek şu ki bazen insanların en iyileri, kendi ailelerinden hiç korunamamış olanlardır. Bazen fiziksel olarak korunamamışlardır. Bazen de duygusal olarak zulüm görmüşlerdir. Duygusal olarak hırsızlığa uğramış, yaralanmışlardır her bir konuşmada. Sonra da onlara iyilik yaptıklarını söylemişlerdir.
Yusuf Suresi Tefsiri 40. Bölüm pdf dosyasını indirmek için tıklayın.
Yusuf Suresi Tefsiri 40. Bölüm videosunu indirmek için tıklayın.